Kalp Yetersizliği ÇG
Yönetim Kurulu
Başkan:
Dr. Ahmet Çelik
Üye
Dr. Barış Kılıçaslan
Üye
Dr. Özlem Yıldırımtürk
Üye
Dr. Tolga Sinan Güvenç
Dr. Nurgül Keser
Dr. Abdi Sağcan
Dr. Ayşen Helvacı
Dr. Ramazan Topsakal
Dr. Ali Serdar Fark
Dr. Mehdi Zoghi
Konuk Uzman:
Dr. Ahmet Temizhan
|
|
Geçmiş anket sonuçları
Bülten İstek Formu
|
Digoxin and Reduction of Heart Failure Hospitalization in Chronic Systolic and Diastolic Heart Failure. The American Journal of Cardiology.
KY Bülteni - Kronik sistolik ve diyastolik kalp yetersizliğinde digoxin kullanımı kalp yetersizliğine bağlı mortalite ve hastaneye yatışı eşit oranda azaltır (Doç Dr. Ayşen Helvacı)Kronik sistolik ve diyastolik kalp yetersizliğinde digoxin kullanımı kalp yetersizliğine bağlı mortalite ve hastaneye yatışı eşit oranda azaltır
Doç Dr. Ayşen Helvacı Dijital Araştırma Grubunun (DIG) araştırmasında digoxin kullanan hastalarda kalp yetersizliğinden (KY) hastaneye yatış ve KY’e bağlı ölüm oranı azalmasının, diyastolik KY’de önemli oranda olmamasına karşın sistolik KY’de önemli olduğu gözlenmişti. Biz; sistolik KY’likliler ile diyastolik KY’liklilerin iki sonlanma noktası arasındaki bu açık farklılığın temel özellikler ve örnekleme genişliğindeki değişkenlerle ilişkisinin değerlendirmek için, temel eşlik eden değişken faktörlerin hepsini ölçerek dengelediğimiz sistolik ve diyastolik kalp yetersizlikli hastalar arasında 916 çiftten oluşmuş hasta grubunu eğilim skorunu kullanarak eşleştirerek karşılaştırdık. Digoxin alan sistolik ve diyastolik KY’likli hastalarda KY’den hastaneye yatış azaldı. Digoxinin etkisinin zarar oranlarını ( Hazard Ratio HRs) ve %95 güvenilirlik aralıklarını (CIs) sistolik ve diyastolik KY’de ayrı ayrı 2 yıl süreyle önceden belirlenen protokole uygun olarak ve ortalama 3.2 yıllık takip sonunda tayin ettik. Digoxin ve plasebo alan hastalarda KY’den hastaneye yatış ve mortalite sırasıyla sistolik KY’de %28 ve 32 (HR digoxin vs plasebo 0.85, %95 CI 0.67 - 1.08, p?0.188) ve diyastolik KY’de %20 ve %25 idi (HR 0.79, 95% CI 0.60 - 1.03, p?0.085). 2 yılın sonunda, ortak sonlanım noktası için HRs sistolik KY (0.72, 95 % CI 0.55 - 0.95, p?0.022) ve diyastolik KY’de (0.69, 95% CI, 0.50 - 0.95, p?0.025) benzerdi. Digoxin 2 yılda KY’den hastaneye yatışı sistolik (HR 0.73, 95 %CI 0.54-0.97, p?0.033) ve diyastolik KY’de (HR 0.64, 95%CI 0.45-0.90, p?0.010) azalttı. Sonuç olarak; Digoxin, sistolik KY’likli hastalarda olduğu gibi, kalp yetersizlikli hastaların yarısını oluşturan, henüz pek az tedavi seçeneğine sahip olduğumuz diyastolik KY’likli hastalarda da eşit derecede etkiliydi. |
Kalp yetersizliği, her yıl 1 milyonun üzerinde hastaneye
yatış sayısı ile Amerika’da 65 yaş ve üzeri hastaların hastaneye yatışının bir
numaralı sebebidir. Kalp yetersizlikli 5 milyon hastanın yaklaşık yarısı
diyastolik kalp yetersizliklidir ve bu hastalar kalp yetersizliği nedeniyle
hastaneye yatırılan sistolik kalp yetersizlikli Kalp yetersizliğinden hastaneye
yatış yüksek mortalite ile birliktedir ve hastaneden çıkış sonrası mortalite
riski sistolik ve diyastolik kalp yetersizliğinde benzerdir. Diyastolik kalp
yetersizliğinden hastaneye yatışı azaltmak için henüz az sayıda girişim
denenmiştir. DIG çalışmasında, digoxin hasta sayısı 6800 olan çalışmanın kolunda
LVEF’nu %45 ve altında olan sistolik kalp yetersizlikli hastalarda kalp
yetersizliğinden hastaneye yatışı önemli ölçüde azaltmıştır.
Diyastolik kalp yetersizliğinden hastaneye yatışı azaltmak
için henüz az sayıda girişim denenmiştir. DIG çalışmasında, digoxinin hasta
sayısı 6800 olan çalışmanın ana kolundaki (LVEF %45 ve altında olan) sistolik
kalp yetersizliğinde hastaneye yatışı önemli ölçüde azalttığı fakat çalışmanın
988 vaka sayılı yan kolundaki (LVEF > %45 olan) diyastolik kalp yetersizliğinde
ise hastaneye yatış oranında azalma yapmadığı belirtilmiştir. Digoxinin
etkisindeki bu fark digoxin çalışma grubunun yan kolundaki hasta sayısının
azlığına, sistolik ve diyastolik kalp yetersizlikli hastalar arasındaki olası
temel farklara bağlanabilir. Bununla bereber buna sistematik olarak
bakılmamıştır ve bu durum diyastolik kalp yetersizlikli hastaların daha önceden
digoxin kullanımı altında olabilmelerine bağlı olabilir.
Biz digoxinin etkisine sistolik ve diyastolik kalp yetersizlikli hastalarda
eğilim eşleştirmesi yaparak eşit örneklerde baktık.
Methodlar
Biz Ulusal Kalp
Akciğer Kan Enstitüsünden (NHLBI) elde ettiğimiz DIG ‘nun rasyonel plan
ve sonuçları daha önce yayınlanmış olan verilerini kullandık. Özet
olarak DIG çalışmasında 7788 sinüs ritimli kronik kalp yetersizlikli
hasta digoxin ve plasebo alanlar olarak randomize edildi. Bu hastalar
1991 ve 1992 yıllarında Amerika’dan 186, Kanada’dan 116 olmak üzere
toplam 302 merkezden kaydedildi. Sol ventrikül EF %45 ve altı olan 6800
hasta araştırmanın ana koluna, EF
>
%45 olan 988 hasta araştırmanın yan koluna kaydedildi. Hastalar digoxin
veya ona karşılık plasebo dozu olarak dört farklı günlük doz (0.125,
0.25, 0.375 ve 0.5 mg.) alıyordu. Ekseri hasta diüretik (%80) ve ACE
(%90) alıyordu. Bizim ana sonuçlarımız kalp yetersizliğinden hastaneye
yatış veya mortalite son noktalarının kombinasyonuydu çünkü DIG
çalışması yan kolunun birincil sonucu buydu ve bu sonuç digoxin
uygulanmasına US yiyecek ve ilaç birliğinden (FDA) onay verilmesinde baz
olarak kullanılmıştı. Çünkü bu ortak sonlanma noktası öncelikle kalp
yetersizliğinden hastaneye yatış süresinin azalması ile elde edilmişti.
Biz de aynı sonuca çalışma sonunda ayrıca ulaştık. Biz 2 yıllık takip
sonunda bu çalışmada digoxinin etkisini analize ettik. Bu 2 yıllık
analiz FDA’nın kabul ettiği önceden belirlenmiş DIG protokolüne göre
yapıldı. Neticeler hastalara kör olan DIG araştırmacıları tarafından
sınıflandırıldı ve %98.9 tamamlandı. Bu 2 grup arasındaki temel
özelliklerdeki farklardan dolayı sistolik ve diyastolik kalp
yetersizlikli hastalarda digoxinin etkisini ortaya koymak mümkün
olmayacaktı. Biz sistolik ve diyastolik kalp yetersizlikli hastaların
916 çiftinde bütün ölçülen eşlik eden değişkenleri dengeledik ve
toplayıp karşılaştırdık.
Her bir hasta için
az sayıda olmayan çok değişkenli logistic regresyon modelini kullanarak
ki şekil 1 de bütün ölçülen temel birlikte olan değişkenler
gösterilmişti diyastolik kalp yetersizliği için eğilim skorlarını
hesapladık. Mutlak standardize farklar dengesizlik karşılaştırması
sonrası bütün eşlik eden değişkenler için % 10 altındaydı ve önemsiz
olarak gösterildi. Digoxin ve plasebo için Kaplan –Meire birikmiş
planları logaritmik-sıralama istatistikleri kullanılarak yapılmış ve
sistolik ve diyastolik kalp yetersizliği için ayrı ayrı düzenlenmiş ve
hesaplanmıştır. Cox kısmi zarar modelleri 2 sonuçta digoxin etkisini
karşılaştırmak için kullanılır. Temel farklara rağmen digoxinin
etkisinin devam edip etmediğini tayin etmek için ana çalışmadaki 6800
hastada sistolik kalp yetersizlikli rastgele 988 hastalık grup elde
ettik ve bizim analizimizi tekrar ettik. Tüm analizler tedavi amaçlı
kullanım üzerine, Windows SPSS 15 kullanılarak (SPSS, Inc., Chicago,
Illions) yapıldı . 2 taraflı p değerlerinin
<
0.05 olması istatistiki açıdan anlamlı, önemli kabul edildi.
Sonuçlar
Orijinal verilerdeki
sistolik ve diyastolik kalp yetersizlikli hastalar arasındaki temel
özelliklerdeki dengesizlikler ve eşleştirme sonrası sağlanan denge şekil
1 de gösterilmektedir Digoxin ve plasebo alan hastalar arasındaki temel
hasta özellikleri, eşleştirilmiş sistolik ve diyastolik KY’likli
hastalar Tablo 1’de listelenmiştir. Digoxin ve plasebo alan Digoxinin
etkisi; kalp yetersizliğinden hastaneye yatışta ve kalp yetersizliğinden
ölüm sonlanma noktalarının kombinasyonunda sistolik (HR .0.85, %95 CI
0.67 - 1.08, p=0.188 ) ve diyastolik kalp yetersizliğinde benzerdi ( HR
0.79.%95CI 0.60 - 1.03, p=0.085 Tablo 2 ve şekil 2). Kategorize ederek (
%45 kesilerek kullanım p=0.655 ) veya devamlı (p=0. 991) kullanılmasına
önem vermeden digoxin ve LVEF arasında önemli bir etkileşim yoktu. Kalp
yetersizliğinden hastaneye yatışa etki birbiri ile ilişkisi olmadan
sistolik KY (HR 0.80. %95CI 0.62-1.03, p=0.079 ve diyastolik KY’de (HR
0.77, %95 CI 0.57-1.03,p=0.074) benzerdi.
2 yıllık takip
sonunda, ortak sonlanım noktasında digoxinin etkisi sistolik KY (HR
0.72,%95 CI 0.55-0.95, p=0.022) ve diyastolik KY olanlarda (HR 0.69, 95%
CI 0. 50-0.95, p=0.025) benzerdi ve digoxin keza sistolik KY’de
(HR,0.73.%95 CI 0.54-0.97, p=0.033) ve diyastolik KY’de (HR, 0.64.%95 CI
0.45-0.90, p=0.010) hastaneye yatışı azalttı. Sistolik KY’likli
hastaların ayrılan yan kolunda (n=988), digoxin kullanımı ile ortak son
noktada (HR 0.86, 95% CI 0.70-1.06,p=0.158) ve kalp yetersizliğinden
hastaneye yatışta ( HR 0.81. 95% CI 0.65-1.01, p=0.059) önemsiz bir
azalma ile birlikteydi. Bu birliktelikler DIG çalışması yan kolundaki
diyasyolik KY’likli (n=988) hastalarda gözlenene benzerdi.
Tartışma
Mevcut analizden
elde edilen bulgular; çalışma sonunda digoxin kullanımının 2 yıllık
takip esnasında hastaneye yatışta önemli ölçüde azalma ile birlikte
olduğunu, bu azalmanın sistolik ve diyastolik kalp yetersizliğinde
olduğunu gösterdi. Bu bulgular önemlidir çünkü diyastolik kalp
yetersizlikli hastalar hastaneye yatırılan sistolik kalp yetersizlikli
hastalar gibidir ve bu hastalar hakkında elimizde pek az temel sonuç
vardır. Daha ötesi kalp yetersizlikli bütün hastaların yaklaşık yarısı
diyastolik kalp yetersizliklidir ve bu sayının toplumun yaşlanması ile
gelecek dekadlarda artması beklenmektedir.
DIG çalışmasında
sistolik kalp yetersizliği ve diyastolik kalp yetersizlikli hastalar
arasında 2 ayrı fark vardı. Diyastolik kalp yetersizlikli hasta örneği
yaklaşık 7 kez diğerinden küçüktü (988’e 6800) ve onların yaşı daha
fazla olmasına rağmen yaşam süreleri sistolik kalp yetersizlikli
hastalardan daha iyiydi. Tedavi etkisi genellikle kötü sonuçlarda ve
hastalığın ciddiyetinin büyük sıkıntı yarattığı hasta alt gruplarında
beyan edilir. Bununla beraber biz diyastolik kalp yetersizlikli
hastalardan farklı temel karakteristiklere sahip sistolik kalp
yetersizlikli rastgele seçilen 988 hastada digoxinin etkisine baktık.
Biz de benzer sonuçlar bulduk. Diyastolik kalp yetersizliğinde digoxinin
önemli etkisinin olmadığının ileri sürüldüğü DIG çalışmasında bu sonucun
elde edilmesinde daha çok hastaların az sayıda olmasının fonksiyonu
olduğu gibi bunun yanısıra sistolik ve diyastolik KY’li hastalardaki
temel özelliklerin farklılılğı da etkendi. Bizim sistolik ve diayastolik
kalp yetersizlikli hastalarda digoxinin benzer etkisine ait bulgularımız
mekanik etki olarak kabul edilebilir. Nörohumoral aktivasyon sistolik ve
diyastolik kalp yetersizliğinde en yaygın patofizyolojik yoldur ve
hastalığın ilerlemesine yol açabilir. Artan bulgular, deliller kalp
yetersizliğinde digoxinin kardiyak pozitif inotropik etkisinden çok
nörohumoral antagonizm etkisinin önemini gösterir. Dijitallerin vagal
afferent liflerde ve böbreklerde sırasıyla sempatik sinir sisteminin
aktivitesini ve Na-K adenosin trifosfatı inhibe ederek renin angiotensin
aldosteron sisteminin aktivasyonunu azalttığı gösterilmiştir. İlk 2
yıllık takip sonrası digoxinin faydalı etkisinin istatistiksel önemi
kaybolur daha önemlisi digoxinin zararlı etkisi daha sonraki yıllarda
görülmez. Bu azalmış geç etki son post hoc analizlere göre son
yıllardaki karakteristik yapının değişiminden (genetik değişimden)
dolayı ve DIG çalışmasında digoxinin yüksek doz kullanılmasından dolayı
olabilir.
Düşük doz digoxin,
mortaliteyi azalttığı gösterilen düşük doz serum konsantrasyonlarının
kuvvetli bağımsız bir ön göstericisidir. Diyastolik kalp yetersizliği
tedavisindeki deliller hala azdır. Diyastolik kalp yetersizliğinde kalp
yetersizliğinden hastaneye yatışa candesartanın etkisi DIG çalışmasının
yan kolundaki digoxinin etkisine çok benzerdir. Bununla beraber digoxin
daha az yan etkiye sahiptir ve daha az pahalıdır bu gelişmekte olan
ülkelerdeki hastalar için önemli bir durumdur. Perindopril diyastolik
kalp yetersizliğinde test edilen az sayıda ilaçlar arasındadır ve o kalp
yetersizliğinden planlanmamış hastaneye yatış veya bütün ölüm
sebeplerinin primer sonucuna etkisi olmamıştır. Son olarak; irbesartan
ve aldosteron diyastolik kalp yetersizliğinde 2 ayrı randomize klinik
çalışma olarak devam etmektedir.
Mevcut analizlerin
anahtar sınırlaması sistolik kalp yetersizlikli hastaların küçük örnek
kullanımıdır. Bununla beraber, etkinin büyüklüğü ana çalışmada gözlenene
benzerdi. Henüz mevcut analizlerden elde edilen bulgular, digoxinin
sistolik ve diyastolik kalp yetersizliğinde kalp yetersizliğinde
hastaneye yatışı azaltmada etkili olabildiğini gösterir. Bu bulgular
diyastolik kalp yetersizlikli aynı özellikteki hastalarla ilgilidir
çünkü DIG çalışmasında bu hastalara etkili olduğu gösterilen yeni bir
ilaç yoktur.
Düşük dozlarda
digoxin, ACE inhibitörleri veya angiotensin reseptör blokerleri ve beta
bloker kullanabilen ve bunlara rağmen semptomatik olan ve özellikle bu
ilaçları tolere edemeyen veya bu ilaçların uygun olmadığı atriyal
fibrilasyonlu veya atriyal fibrilasyonsuz sistolik kalp yetersizlikli
hastalarda kullanılmalıdır. Diyastolik kalp yetersizlikli hastalarda,
digoxin semptomları ve hastaneye yatışı azaltmak için reçete
edilmelidir. Digoxin aynı zamanda diyastolik kalp yetersizliğinde daha
fazla olan atriyal fibrilasyonda kalp hızını kontrol etmede faydalı
olabilir.
|