Kalp Yetersizliği Elektronik Haber Bülteni Yıl: 9 Sayı: 1 / 2017


Kalp Yetersizliği ÇG
Yönetim Kurulu


Başkan:
Dr. Ahmet Çelik
Üye
Dr. Barış Kılıçaslan
Üye
Dr. Özlem Yıldırımtürk
Üye
Dr. Tolga Sinan Güvenç


Sayı Sorumlusu:
Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu

Katkıda Bulunanlar:
Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu
Doç. Dr. Çağatay Ertan
Uzm. Dr. Fatih Aydı



Geçmiş anket sonuçları

Bülten İstek Formu


1--611--61

Efficacy and Safety of Ularitide fort he Treatment of Acute Decompensated Heart Failure- TRUE-AHF. AHA 2016 Kongresi, New Orleans, 12-16 Kasım 2016

KY Bülteni - Akut kalp yetersizliği ile hastaneye başvuran olgularda erken dönemde uygulanan intrevenöz ularitid tedavisi kardiyovasküler klinik olaylarda bir azalma sağlamamaktadır (Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu)Akut kalp yetersizliği ile hastaneye başvuran olgularda erken dönemde uygulanan intrevenöz ularitid tedavisi kardiyovasküler klinik olaylarda bir azalma sağlamamaktadır

Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu

Urodilatin, böbrek distal tübül hücrelerinden salınan ve sodyum reabsorbsiyonunu inhibe eden, natriürez, diürez, sitemik ve renal vazodilatör özellikleri bulunan bir natriüretik peptiddir. Urodilatinin sentetik analoğu olan ularitid ile yapılan SIRIUS I ve II çalışmalarında, akut dekompanse kalp yetersizliği (KY) olan ve wedge basıncı >18 mmHg bulunan olgularda kardiyak indeksi arttırdığı, wedge basıncını düşürdüğü, dispnede düzelme sağladığı ve 30 günlük mortaliyi azalttığı gösterilmişti. Akut Kalp yetersizliği ile hastaneye başvuran olgularda ilk 12 saat içinde uygulanan ularitid’in kardiyovasküler klinik olaylara etkisini değerlendiren TRUE-AHF çalışması beklenen sonuçları veremedi ve plasebo uygulamasından çok farklı klinik sonuçlar ortaya koyamadığını gösterdi.

TRUE-AHF çalışmasına; akut istirahat dispnesi ile acil servise başvuran, göğüs radyografisinde akut KY ile ilişkili pulmoner konjesyonu tespit edilen, BNP >500 veya NT-proBNP >2000 pg/mL olan, en az 40 mg IV furosemide rağmen dispnesi devam eden, kan basıncı >115 mmHg bulunan, 18-85 yaş arasında 2157 olgu çalışmaya dahil edildi. İlacın ilk 12 saat içinde başlanması şartı bulunmaktaydı. Randomizasyon öncesi dobutamin, levosimendan, milrinon gibi inotropik tedavi almış olgular, nesritid kullanılmış olgular, GFR <25 ml/dk olan olgular, akut koroner sendrom, ciddi kapak hastalığı, hipertrofik KMP, miyokardit ve anemi bulunan olgular çalışma dışı tutuldu. 1:1 randomizasyonla olguların yarısı 48 saat süreyle IV ularitid yarısı plasebo aldı. Çalışmaya dahil olan olguların %50’inde ilaç başlama zamanı <6 saat idi. Ortalama sistolik kan basıncı 135 mmHg, NT-proBNP 7136 pg/mL idi. %76’sında eski KY tanısı mevcuttu. Olgularında %65’inde LVEF <%40 idi. Olgular medyan 15 ay takipte kaldı.

Çalışmanın sonuçları, ularitid ve plasebo grupları arasında primer son nokta olan kardiyovasküler ölüm açısından bir fark olmadığı ortaya koydu (%22.1 vs 20.7, HR 1.03, 0.85-1.25, p=0.75). Ularitid alanlarda hemoglobin (p<0.001) ve kreatinin düzeyinde (p<0.005) anlamlı yükselme, NT-proBNP (p<0.001) ve hepatik enzimlerde (p<0.001) anlamlı düşme gözlendi. İlacın uygulama sürasi boyunca KY2 kötüleşme ularitid grubunda anlamlı olarak daha az gözlense de, ilacın kesilmesi sonrası bu farkın hemen ortadan kalktığı tespit edildi. Ayrıca ularitid grubunda hipotansiyon görülme oranı plaseboya göre anlamlı fazla idi (p>0.001). Hastanede kalış süresi, 30 günlük rehospitalizasyon, 6 aylık tüm nedenlere bağlı mortalite veya kardiyovasküler nedenli hastaneye yatışlar açısından da ularitid bir üstünlük sağlayamadı.


1--61

2008 - 2024 © Bu sitenin tüm hakları Türk Kardiyoloji Derneğine aittir.