TKD YAYINLARI

11 Mayıs 2012 Avrupa Kalp Yetersizliği Günü saat 12.00'de E-Kardiyoloji'de canlı yayın: Kalp Yetersizliğinde ne kadar başarılıyız?

tkd.org.tr




Değerli Üyemiz,

11-13 Mayıs 2012 Avrupa Kalp Yetersizliği Günü, 11 Mayıs 2012 Cuma saat 12.00'de TKD’nin Boehringer Ingelheim desteğinde gerçekleşen online kongresi E-Kardiyoloji'de canlı yayınlanacak “Kalp Yetersizliğinin Yönetilmesinde Ne Kadar Başarılıyız?” Sempozyumuyla başlıyor. Sempozyumda Prof. Dr. Bülent Mutlu ile Doç. Dr. Mehmet Eren TKD’nin gerçekleştirdiği kalp yetersizliği konusundaki ulusal araştırmaların sonuçlarına dayanarak hem hekimlerin hem hastaların ve hasta yakınlarının ilgisini çekecek bilgiler verecek.

Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında çeşitli etkinliklerle gerçekleştirilen Avrupa Kalp Yetersizliği Günü, ortalama ömrün uzamasıyla giderek yaşlanan toplumlarda en hızlı büyüyen sağlık sorununa dikkat çekmek ve kalp yetersizliğinin hastalara, hasta yakınlarına ve toplumlara getirdiği ağır yükleri hafifletmek için toplumda duyarlılık yaratmak amacıyla başlatıldı.

Kalp yetersizliği olgularının yarıdan fazlası 60 yaş altındadır. Türkiye’de TKD araştırmalarının sonuçlarına göre şu anda 2 milyona yaklaşan Kalp Yetersizlikli hasta sayısının 10 yıl içinde 5 milyonu aşabileceği öngörülmektedir.

Konuyla ilgili özlü bilgilere web sitemizden erişebilir; 11 Mayıs 2012 Cuma saat 12.00’de başlayacak özel sempozyumumuzu da web sitemizden erişerek izleyebilirsiniz.

Size ve tüm toplumumuza, sağlıklı kalplerle uzun ve güzel bir yaşam dileklerimizle.

 

Prof. Dr. M. Kemal Erol Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu
TKD Genel Sekreteri TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı

Türk Kardiyoloji Derneği
Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu
KALP YETERSİZLİĞİ GÜNÜ, 11-13 Mayıs 2012
BASIN AÇIKLAMASI
“Kalp Yetersizliği giderek artıyor; çünkü Türkiye giderek yaşlanıyor”

Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında birçok ülkede “Kalp Yetersizliği Günü” etkinlikleri düzenlenmektedir. Kalp Yetersizliği Günü'nün temel amaçları, toplumdaki kalp yetersizliği farkındalığını artırmak; korunma, erken tanı, belirtiler, uygun tedavi ve yaşam biçimi değişikliklerini vurgulayarak toplumun kalp yetersizliği konusunda bilinçlenmesini sağlamaktır. Türk toplumunun kalp damar sağlığının korunmasını hedef olarak belirlemiş olan Türk Kardiyoloji Derneği’nin Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu bu yıldan başlayarak toplum ve hekimler arasında kalp yetersizliği farkındalığını artırmak amacıyla Kalp Yetersizliği Günü etkinliklerini başlatıyor.

Kalp yetersizliğinin görülme oranları hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde giderek artmaktadır. Önümüzdeki 15-20 yıl içinde toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşacağı öngörülmektedir. Hayat boyu tedavi gereksinimi, sık hastaneye yatma ihtiyacı, komplike ve pahalı cihaz tedavisi uygulamaları nedeniyle aynı zamanda sağlık ekonomisi ve aile bütçeleri üzerine yüksek maliyetler getirmektedir.

Kalp yetersizliğinin giderek artan oranlarda görülmesinin önemli nedenleri vardır. Günümüz modern tedavi yöntemleriyle kalp krizi, kalp damar hastalığı, kalp kapak hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığına bağlı ölümler engellenebilmekte ve yaşam süresi uzamaktadır. Ancak bu hastaların büyük bölümünde zamanla kalp yetersizliği gelişmektedir.

En önemli faktörlerden biri de toplumların yaşlanmasıdır. Yaş ilerledikçe kalp yetersizliği görülme oranı artış göstermektedir. 40 yaş sonrası yaşam boyu kalp yetersizliği gelişme riski %20’dir. Toplumlarda kalp yetersizliği görülme oranı genel olarak %2-3 iken, 70 yaş sonrası bu oran %10’a, 80 yaş sonrası %15-20’lere çıkmaktadır. Türk Kardiyoloji Derneği tarafından yapılan HAPPY araştırması (Türkiyede kalp yetersizliği sıklığı araştırması) sonuçları 65 yaş üzeri bireylerimizin %10’unda kalp yetersizliği olduğunu göstermektedir. Ülkemizde yaşam süresi son 15-20 yıl içinde yaklaşık 10 yıl uzamıştır. Ortalama yaşam süresi erkeklerde 72 kadınlarda 76 ve toplum ortalaması 73.5 yaşına çıkmıştır. Yaşlı nüfus giderek artmaktadır. Önümüzdeki 10 yıl içinde 2 kat daha artması beklenmektedir. 60 yaş üzeri nüfusumuz bugün 7.5 milyondur ancak 2023 yılında 14-15 milyon olacağı öngörülmektedir. Kalp yetersizliği olgularının %50’ye yakın bölümü 60 yaşın üstüdeki bireylerdir. Bugün için Avrupa ülkelerinde 28 milyon, Amerika Birleşik Devletlerinde 6 milyon, ülkemizde ise 1.5-2 milyon kalp yetersizliği hastasının olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayının önümüzdeki 10 yıl içinde 2-3 kat artacağı öngörülmektedir.

Kalp yetersizliği kendini başlıca nefes darlığı, ayaklarda şişme ve çabuk yorulma şeklinde gösteren klinik bir tablodur. Bunun yanında öksürük, iştahsızlık, vücut ağırlığında değişiklik, gece sık idrara çıkma, yorgunluk bitkinlik de görülebilen yakınmaları oluşturur. Çoğunlukla bu yakınmalar başka nedenlere yorumlanarak atlanmaktadır. Aslında bu yakınmalar ortaya çıkmadan uzun süre önce kalp yetersizliğine zemin hazırlayan faktörler nedeniyle kalp de yapısal değişiklikler başlamakta ve yıllar sonra kalp yetersizliği belirgin hale gelmektedir. Yakınmaları ortaya çıkmış olgular aslında buzdağının su üstünde kalan kısmı gibi düşünülebilir. Bu da kalp yetersizliğine adım atmaya hazır potansiyel büyük bir hasta grubunun olduğu anlamına gelir. Bugün için ülkemizde 9 milyon kişinin kalp yetersizliği gelişimi açısından risk altında olduğu tahmin edilmektedir.

Hipertansiyon, şeker hastalığı, obesite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı, kalp yetersizliğine zemin hazırlayan durumlardır. Dolayısıyla bu olgular kalp yetersizliği için risk altında olan, bir başka deyişle kalp yetersizliğine aday olgulardır. Bu hastalıkların zamanında tespiti ve tedavisi kalp yetersizliğine gidişi önler veya yavaşlatır. Bu nedenle yakınmalar ortaya çıkmadan önceki dönemlerde yapılacak girişimler ile kalp yetersizliği önlenebilir bir hastalıktır.

Kalp yetersizliği ortaya çıkmış yakınmaları başlamış olan olgu grubunda, erken tanı, hastalığın ciddiyetinin ortaya konması ve buna göre oluşturulacak tedavi planının yakın takip altında uygulanması ölüm oranlarının azaltılması açısından önem arzeder. Bu hastalarda ilaç tedavisine ek olarak yaşam tarzı değişiklikleri (tuzsuz diyet,  sebze meyve ağırlıklı beslenme, kilo kontrolü, düzenli egzersiz programları vb) ve gerekli olgularda kalp pili tedavisi veya kalp şoklama cihazlarının uygulanması yaşam kalitesinin düzeltilmesi ve ölümlerin azaltılmasında etkilidirler. Bu hastaların en önemli sorunlarından bir tanesi de sık hastaneye yatış ihtiyacının ortaya çıkmasıdır. Hastane yatışlarının azaltılması da ancak hastalık konusunda eğitilmiş bilinçli hasta ve hasta yakınları ile mümkün olabilir.

Kalp yetersizliği yaşam boyu devam eden kronik bir hastalıktır. Nadiren veya düzeltilebilir bir nedene bağlı gelişmişse normale dönebilir. Yaşam beklentisi pek çok kanser türünden daha kötüdür. 5 yıllık yaşam şansı %50’dir. Ciddi nefes darlığı olan ve günlük aktivitesi belirgin kısıtlanmış olanlarda ise 1 yıllık yaşam beklentisi %50’dir. Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak ve ileri olgularda yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek toplumun kalp yetersizliği konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesiyle mümkündür.

Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu
Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Başkanı


KALP YETERSİZLİĞİ HASTA KILAVUZU

Kalp Yetersizliği Gününden Görüntüler

Basında Çıkan Haberler