TKD'den Dünya Hipertansiyon Günü'nde yurttaşlarımıza çağrı: "DEĞERİNİ BİL"

ÜÇ KİŞİDEN BİRİNİN HİPERTANSİYON HASTASI OLDUĞU TÜRKİYE’DE ÇALIŞMA YAŞAMI VE YARATTIĞI STRES HASTALIĞIN EN ÖNEMLİ SEBEPLERİNDEN BİRİ OLARAK GÖSTERİLİYOR. İŞ STRESİ HİPERTANSİYONU TETİKLİYOR

Her üç yetişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğu ülkemizde, sayısı 15 milyonu geçen hastalardan yüzde 60’ı hipertansiyon hastası olduğunu bilmiyor. Hastalığını bilenler de tedavinin yaşam boyu sürmesi gerektiği bilincine ulaşmadığından hipertansiyon kontrol altına alınamıyor. Kalp-damar sistemi ve çeşitli organlarda çok sayıda ölümcül hasara sebebiyet veren hipertansiyon yaşam koşulları ve stresli çalışma yaşamı nedeniyle yaygınlaşarak yoluna devam ediyor.

Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), 17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü öncesinde, Ankara’da TBMM binasında dün (14 Mayıs) gerçekleştirdiği basın toplantısında hipertansiyon ve iş stresi ilişkisine dikkat çekti. Novartis’in ve Omron'un koşulsuz katkılarıyla yürütülecek, çeşitli meslek gruplarında hipertansiyon taramalarını içeren Değerini Bil Projesi’nin de başlangıcının duyurulduğu toplantının ardından milletvekillerinin de önce tansiyonları soruldu; sonra kan basıncı ölçümleri yapıldı. Proje kapsamında öğretmenler, şoförler, gazeteciler, borsacılar, esnaflar gibi meslek grupları da taranacak.

Köksal Toptan, Çetin Erol

Sırrı Sakık, Köksal Toptan

Basın mensupları

Proje kapsamında taramaları sürdüren ekipler bugün (15 Mayıs) Kadıköy’deydi. 12-18 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy Beşiktaş İskelesi Meydanı’nda kurulu olacak tansiyon ölçüm köşesinde sürdürülecek taramalarda 5000 kişiye ulaşılması hedefleniyor. Tansiyon ölçüm köşesi Kadıköylülerden büyük ilgi görüyor.

Projenin basın toplantısı TBMM’de yapıldı

TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl, TKD Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol, TKD Hipertansiyon Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Fatih Sinan Ertaş ve TKD Genel Müdürü Ahmet Ünver’in katılımı ile düzenlenen basın toplantısında hipertansiyon, stres ve çalışma yaşamı ilişkisi tüm ayrıntılarıyla ele alındı.

Basın toplantısı

Dünyada her sekiz ölümden biri hipertansiyona bağlı Prof.Dr. Çetin Erol, yaptığı konuşmada tüm dünyada ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alan hipertansiyonun inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği gibi çoğu kez geri dönüşü olmayan ağır sonuçlara yol açan ciddi bir halk sağlığı problemi olduğunu belirtti. Dünyada her 8 ölümden birinin hipertansiyona bağlı olduğunu dile getiren Erol, 2025 yılında dünyada erişkin nüfusun yüzde 30’unun hipertansiyon hastası olmasının beklendiğini ve bu oranın bir buçuk milyar insan anlamına geldiğini söyledi. Türkiye’de ise 2003 yılı verilerine göre 15 milyonun üzerinde hipertansiyon hastası bulunduğunu belirten Erol, bunların yalnızca yüzde 40’ının hastalığının farkında olduğunu ifade etti.

Bülent Akarcalı, Çetin Erol

F. Sinan Ertaş, Çetin Erol

Tanju Çolak, Ahmet Ünver

Hangi meslek grupları risk altında?

Hipertansiyonun ağır ve gerilimli çalışma koşulları nedeniyle çalışanlarda artış gösterdiğini belirten uzmanlar, dünya çapında yapılan araştırmalara göre acil yardım personelleri, itfaiyeciler, polisler, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları, yöneticiler ve madencilerin en büyük risk taşıyan meslek grupları olduğunu açıkladı.

Stres ve hipertansiyona karşı yöneticilere ve çalışanlara hekimlerden öneriler

”Mesleğe ait gereklilikler çalışanın kaynakları ya da kapasitesi ile karşılanamadığında ortaya çıkan zorlayıcı fiziksel ve duygusal durumlar” olarak tanımlanan iş stresi, genellikle kaçınılmaz bir durum olarak görülüyor. Eğer bir birey sigara kullanıyor ve iş stresi yaşıyorsa kalbi dakikada 38 defa daha fazla atıyor. Bu bir günde 54.720 fazla atış anlamına geliyor ve kalp damar sisteminde önemli bir yük ve yıpranmaya yol açıyor.

İş stresini azaltabilmek için kurumlara ve çalışanlara öneriler getiren uzmanlar, kurumlara önemli sorumluluklar düştüğünün altını çizdi. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi veren Prof. Dr. Fatih Sinan Ertaş şunları söyledi: ”Demokratik olmayan kurumlar, merkeziyetçi ve hiyerarşik yönetim tarzı, yıkıcı eleştiriler, objektif ödüllendirme bulunmaması, görev tanımlarının net olmaması çalışanların en çok ifade ettiği stres faktörleri. Kariyer planlaması yapılması ve çalışanların gelecek kaygılarının giderilmesi, iş yükünün çalışanın kapasitesine göre ayarlanması ve çalışma saatlerinin uzatılmaması stres yönetimi için önem taşıyor. Çalışanların da davranış bozukluğu olan ekip arkadaşlarından kaçınmaları, mesleki gelişimlerini sürekli kılarak yetersizlik duygusunu aşmaları, günlük yaşamlarında hobi ve dinlendirici etkinliklere yer vermeleri, mizah duygularını geliştirmeleri ve başarısızlıkla mücadele etmeleri gerekiyor.

Ahmet Ünver projeyle ilgili verdiği bilgide, ”Değerini Bil” projesi kapsamında yapılacak genel halk ve meslek gruplarına yönelik taramaların Haziran ayında sonuçlanacağını ve yapılan değerlendirmeden sonra alınacak sonuçların Eylül ayında kamuoyu ile paylaşılacağını bildirdi. 12-18 Mayıs tarihleri arasında Kadıköy Meydanı’nda bir tansiyon ölçüm köşesi kurulacağını belirten Ünver bu yöntemle 5000 kişiye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.